11 Eylül 2018 Salı

MÜSLÜMANLAR ARSINDAKİ İKİ AYRI ALLAH TASAVVURU


MÜSLÜMANLAR ARSINDAKİ İKİ AYRI ALLAH TASAVVURU

Müminler arasındaki hizipleşmeyi körükleyen konuların başında Allah tasavvurundaki farklılıktır. Dinin ana unsurlarına bakış acısını değiştiren farklılığın sebebi yine rivayet ve Kuran merkezlidir.

 Kuran’ın anlattığı Allah ile rivayetlerin ürettiği Allah tasavvuru o kadar farklı ki, bu uzun bir izah konusudur. Ancak insanın günlük hayatına yönelik örnekler verilerek basit ve kısaca anlatılırsa; Rivayetlerdeki Allah inancında; Allah kulları arasında ayrımcılık, torpil yapabilir!. Bazı kullarına gayb bilgisi, olağan üstü güç ve yetki verebilir. Bu güç sahipleri, bir başkasını Allah a ulaştırabilir. Ulaşmasına vesile olabilir.  Bu aracıları vesile edinenlere, yüce ALLAH günahların affı, işlerin rast gitmesi, ölürken iman ile gidilmesi vs. konularda torpil yapabilir.  Allah’ın sevgilileri vardır. Yüce kitabında ahdimi bozmam demesine rağmen,  sevgilileri yüzü suyu hürmetine  ilkesini bozabilir!. O Her an istediğini istediği şekilde değiştirebilir! Yapabilir! Gücünü hoyratça kullanabilir!  Gibi, ilkesiz bir Allah inancı oluşturan bir hayli rivayet ve bunları doğru din algısı ile kullanan kesimler vardır. Bu gıdıklayıcı cezbedici, kolaycılığı benimseyen insanlar Müslümanların çoğunluğunu oluşturmaktadır. Velev ki bunlar bir birinden çok farklı mezhepler olsa bile! Kuran dışı bu inançlar  doğru din algısı ile nerdeyse akide konusunu haline gelmiştir!...

Kuranda anlatılan Allah’ ise; Allah; her an her şeyi değiştirebilecek güç ve kudrete sahip olmasına rağmen, yarattıklarına yönelik, kendisine bir takım ilkeler  koymuş, bunlara da uyacağını yine kitabında taahhüt etmiştir. Bunlara sünetullah denildiği gibi kader de denilmiştir. Bunlara göre; Allah, cüzi iradeyi insana kader kılmıştır. Her bir varlığın insana yönelik hizmetini belirli kanunlara bağlanıp, bunun kıyamete kadar hiç değişmeyeceğinden söz eder. Bunun acılımı ise; İnsan, olumlu ve olumsuz cüzi iradesiyle yaptığı her bir şeyden sorumludur. Kimseye torpil, suiistimal, kayırmacılığın yapılmayacağı, herkese emeğinin karşılığından başka bir şey  verilmeceğinden bahseder. İnsana şah damarından yakın olduğunu söyleyen Allah, kendisi ile kulları arasında ki bütün aracıları aracılık kurumlarını reddeder. Allah dışındaki varlıklardan kurtuluş beklemeyi, şefaat ummayı, torpil müesseseleri oluşturmayı şirk saymıştır. Yani insanın başka bir kul karşısında boynunu bükmesini, insanın özgür iradesinin başkaları tarafından kullanılmasını, özgürlüklerin gasp edilmesini asla kabul etmez. İnsan için gayb’ı olanı yani bilinmeyenleri  Kuran ile resulüne bildirdiğini bunların dışında her hangi bir gayb bilgisinin kimseye verilmediği hususlarında dikkati çeker. Gayptan haber verenlere inanmayı bile şirkten sayar.

Yüce Rab, insanı yarattı. İnsanın mutlu ve güzel bir hayat sürmesi içinde onlara peygamberler vasıtası ile yol gösterdi. Vahiy gönderdi. Gönderdiği vahiyde, elçi tayin ettiği resullere sakın ha sizler benim sözlerimden zerre sapmayın. İkinci bir paralel yol icat etmeyin dedi. Elçiler,  Allahtan aldıkları emirleri eksiksiz, geciktirmeksizin insanlığa tebliğ etti. Yüce Rab emirlerini tebliğ edene Resul (elçi) derken, uygulayan aynı kişiye de Nebi dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder