ŞİA VE Şİİ YAYILMACILIĞI VE DESTEKCİLERİ
Yayılmacılığı ve müminler arasını iyice açmaya yönelik fitne
hareketi, özellikle Lübnan’daki Hizbullah ordusunun popülaritesinden
faydalanarak Müslüman memleketleri kasıp kavuran Şiî davetçilerin her yerde boy
gösterdiği şia inancını toplumlarda hâkim kılma faaliyetlerine dönüşmüştü!
Dikkatli bir araştırma neticesinde bu çalışmaların yani Şii yayılmacılığının
ülkemizde olduğu gibi Özellikle de Mısır, Sudan, Tunus, Cezayir ve benzeri
tamamı Sünni olan ülkelerde büyük bir hızla sürdürüldüğünü, bunun neticesinde
de İran Mehr Ajansı'nın Arap ve İslam ülkelerinde Şii mezhebinin yayıldığını
ilan etmesi ve bunu Ehli Beyt'in mucizelerinden biri sayması olayın bizler
acısından vahametini göstermektedir. Yayılmacılık metotlarında kullandıkları
argümanların sahabe düşmanlığı, kendi kabulleri dışındaki rivayetlerden
işlerine gelemeyenleri reddetme, kendi kaynaklarındaki iddialarını ispatlama adına
şia dışı kaynakları parçala yırt yapıştır mantığı ile kendi
görüşlerine destek sağlama, yani metnin bütünü değil parçalayarak işlerine
geldiği kısımların istismarı, yine bu metinler üzerinde ilave ve çıkarmalar
yapma, Kuranda bahsedilmeyen hususları var gibi yorumlama, anlam kayması
yaptırılan tevil, inkâr, hissiyat gibi birçok şeyi bir arada kullanarak açık
bir şekilde şia propagandası yapmaktaydılar!
Bu oyunu; tefrikayı körükleyen istismarı derinleştiren,
asabiyeti din ve mezhep algısı ile kullanarak dini temelinden sarsacak,
tarihteki kırılmayı daha da derinleştirecek
yeni tehlikeli bir oyunun devamı
olarak nitelemek mümkün! Bunun böyle
olduğu bu ülkenin dış siyaset ve İslam dünyası üzerinde oynadığı oyunlar ve
aldatmacalarla daha da netlik kazanacağı umudundayım.
İran üç bin yıllık bir geçmişe sahip mezhebi ayrıştırmayı
sadece acem-fars çıkarlarına yönelik kullanan,
Azerilerin büyük bir çoğunluğu da Şii olmasına rağmen, ermeni Azerbaycan
çarpışmasında ve anlaşmazlıklarında Ermenilerin yanında yer alıp Azerilere
düşmanlık sergileyen, bunu da çok ince bir siyasetle yani yalan dolan üzerine
ürettiği söylemler ile taraftarlarını
ikna eden bir yapı. Mesele İslam bütünlüğü, emperyalizme İslam düşmanlarına,
Siyonizm’e karşı ortak bir mücadele azmi ve tavrı içinde birleşmek olsa
amenna. Ama ne mümkün.
Irak’ın ABD tarafından işgalinde karşı mücadele veren
Müslümanlara karşı, Iraklı şiiler İran’ın da desteği ile Amerika’yı arkalarına alarak ıraklı yerli
savaşçıları ve halkı hiç tereddütsüzce öldürmeyi bildiler. Karşılıklı bir
birlerinin camilerini bombaladılar. Amerika’ya karşı mücadele eden
Müslümanların direncini kırdıktan sonra birden bire anti Amerikancı oldular.
ABD nin gücü ile kardeşin olması gereken insanları öldür, sonrada anti ABD ci
ol! Böylesi bir politika dünyada sadece bunlarda görünür.! Iraklı dini
liderlerden kardavi Müslüman ülkelerine bu durumu bütün feryadı ile duyurmak
zorunda kaldı.
Aslında şiilerin akıl hocalığını abiliğini yapan İran’ın bütün
derdi dini olmadığı gibi mezhebi de değildir. Bütün dert acem-farz
milliyetçiliği! Bu maksatla, sabahtan akşama politika değiştiren sürekli yalan
üreten, belden aşağı vuran, her saniye farlı yalanlar ile karşına çıkan bir tür
görünür şeytan! Asla arkanı dönemeyeceğin
senin dininden görünen ama seni Müslüman kabul etmeyen bir anlayış!..........
Şia olmaktan ziyade şiacılık yapan bu toplum, tarih boyunca
Müslümanları ve İslam’ı gelişmelere ihanet etmiş elinden geldiğince de arkadan
hançerlemiştir!
Ayrıca İslam ülkelerinde ha bire Şiileştirme faaliyetlerini
bütün hızlarıyla sürdürüyorlar. Çünkü onların akidelerinde kendileri gibi inanmayanlar Müslüman
olmadıkları için güya onlara tebliğ yapıyorlar. Zira Yahudi ve Hıristiyan dan
daha aşağı gördükleri inanç kültürlerinde mevcut. Onlara karşı yaklaşımlarında
kerhenlik vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder