KURAN’IN VE GELENEĞİN
TARİF ETTİĞİ PEYGAMBER İNANCI
KURAN’IN
ÖĞRETİSİ PEYGAMBER İNANCINDA;
Allah
insanların kurtuluşu için baştan beri resuller göndermektedir. Bunların
görevleri Allah’ın kendilerine verdikleri bilgiyi hiç değiştirmeden zamanında insanlara ulaştırır, bunları nebi sıfatıyla
hayata uygulayarak güzel bir örneklik teşkil ettirerek dinin hayat haline
getirilmesini sağlarlar.. Diğer insanlar gibi Allah ın kurallarına kendileri de uyar.
Peygamberler;
Allah ın hüküm koymadığı alanlarda sosyal hayatta karşılaşılan veya
karşılaşılması muhtemel sorunlara yönelik, devlet başkanı veya inanların lideri
olarak; bulundukları coğrafi yapı ve toplumun geleneği ölçüsünde aklını
vizyonunu öngörüsünü kullanarak bu alanlarda bilgi sahibi olanların görüşlerini
de alarak çözüm üretir, yasaklar koyar ve kaldırır. Kimlik oluştururlar. Yüce
Rab bunlardan bir kısmını hüküm haline getirebilir. Nitekim getirdiği de
vardır. Mesela Medine’ye ilk geldiği günlerde Cuma günü tüm cemaati mescitte toplayarak
toplum sorunlarını dile getirmesinin ardından, çok sonraları Allah, Cuma
suresinde bu eylemi tüm Müslümanlara Cuma günleri mescitlerde toplanılmasını
hüküm haline getirmiştir. Yine kuran da süt kardeşlerle evlenilmeyeceğinin
belirtilmesinin ardından Allah resulünün kimlerin süt kardeşi olacağı konusunun
detaylandırılması… gibi.
Allah resulü,
Fani bir kul, bir insan olma özelliğinde olmasına rağmen diğer insanlardan farkı vahiy almasıdır. Nebi
sıfatı ile icraatlarında en ufak bir
yanlışa tevessül edilmesinde dahi gidişata yüce Rab hemen müdahale ederek
onları uyarır. Zira yanlış bir örneklik
ümmete mal olmasın diye.! Çünkü
Peygamberler insanlara yol gösterici
yüce bir ahlak sahibidirler.
Allah, Hz.
Peygamber’in mucize göstermesini ve müşriklerin bu konudaki isteklerini sürekli
reddetmiştir. Nitekim bu isteklerin hemen arkasından Hz. Peygamber’in: “Rabbimi
tenzih ederim. Ben sadece beşer bir elçiyim. Demiştir. Ayrıca, peygamberler
Allah’ın elinden kurtarıcı değillerdir.
GELENEĞİN GETİRDİĞİ PEYGAMBER ALGISI; Bütün
kainat Peygamberin yüzü suyu hürmetine ve
Arş, levh, kalem, kürsî, gökler, yerler, insanlar, cinler, ay, güneş,
melekler, cennet, cehennem onun
nurundan yaratılmıştır! O, insan dışında mümkün ve gerçek olan melek, cin, hayvânât,
nebâtât hatta cemâdât bütün varlık türleriyle iletişim içerisindedir! Peygamber
kendiliğinden asla bir şey söylemez!
Masumdur, asla hata yapmaz! Anlaşılması mümkün olmayan kuranı açıklar. Allah ın koyduğu hükümler dışında kendi de
hüküm koyar. İşine gelmeyen ayetlerin nesh ederek hükmünü ortadan
kaldırabilir!. Kuran dışında Allah tan gayrimevlüt vahiy alır!. Kuran’da ne
zaman ve nasıl yapılacağı belirtilmeyen ibadetlerin yapılışını gayrimetlüv
vahiy veya Cebrail vasıtası ile öğrenir!.
Durum böyle olunca onun her söylediği söz vahiydir! Allah ın emirleri dışında her yaptığı eylemde
sünnettir!. Bağlayıcılığı vardır. Ümmetin büyük günah işleyenlerine şefaat
edecektir!. Binlerce mucizesi vardır!. Dünyaya gelmeden ruhlar aleminde iken
peygamber olacağını bilindiğinden, bunun alametleri dağda, taşta, ağaçta
görülmüş ve annesinin onu doğurduğu sırada Peygamberliği müjdelenmiştir!. Kuran
dışı gaybı bilgi verilmiştir!. Geçmişi ve geleceği bilir!. Bunları istediği ile
paylaşabilir!. Her türlü hastalığı ve sakatlığı tedavi edebilir. Sahabe
O’nun saçının bir telini, abdest suyunu,
tükürüğünün dahi yere düşmesine izin vermezdi!. Bazı rivayetlere göre,
Hz. Peygamber cinsel açıdan 30-40 erkek gücüne sahiptir. Allah tarafından
yedirilip içirildiği için uzun süre acıkma ve susama hissetmemektedir. O
ruhuyla ve cesediyle canlı olup cesedi çürümemekte, vefat ettiği günkü gibi
taptaze ve kokusu değişmeden kalmış bulunmaktadır. Hatta şu an kabrinde
hanımları ile karı koca ilişkisi içinde olduğunu iddia eden rivayetler bile
vardır. Vaz ve nasihatler ile bu yalanı canlı tutmaya çalışan cübbeli sarıklılar bile var!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder